Gebelik böbrek taşı ve kum düşürme hamile kadınların yaklaşık %2 ila %3’ünde gözükebilen bir sağlık problemidir.Normal zamanlarda bile oldukça sıkıntılı bir dönem olan böbrek taşı ve kum düşürme veya dökme problemi hamilelik sürecinde daha da sıkıntılı bir alabilmektedir.
Gebelik döneminde batın yani karın içinde büyüyen bebeğiniz her geçen gin diğer organ ve yapılara baskı uygulamaktadır. İdrar kanallarına da ve mesaneyede uygulanan bu baskı sonucunda genellikle gebelerde belli bir miktar bökrek büyümesi görülmektedir. Yine bu gebelerin bir kısmında da böbrek taşı ve kum dökme durumları da görülebilmektedir. Zaten baskı altındaki bökreklerde olası bir böbrek taşı varlığı böbreklerde geri dönüşümsüz hasarlara sebebiye verebilir.
Gebelerde böbrek taşı tanısı koymada en güvenilir ve bebeğe zararı olmayan yöntemler ultrasonografi ve MR (Manyetik rezonans) görüntülemesidir. Rutin gebelik muayenelerinde ultrasonografi sırasında normal şartlarda böbreklerde incelenmektedir. Böbreklerdeki büyüme miktarı ve taş oluşumu izlenmektedir. Ancak bazı durumlarda ultrasonografi de böbrek taşları yapıları nedeni ile görülemeyebilir. Bunların dışında ilaçlı röngen ve tomografi ile de böbrek taşı tanısı konulabilmekte olsa da bu yöntemlerin yüksek miktarda radyasyon ve radyoopak madde içeriği nedeniyle mecbur kalınmadıkça tercih edilmezler.
Aşağıdaki belirtiler genel olarak bökrek taşı ve kum dökme sırasında görülmektedir. Ancak bu belirtilerin çoğu gebeliğin fizyolojik yapısında da görüldüğü için pek önemesenmemekte ve böbrek taşı atlanabilmektedir. Bu nedenle bu belirtilerin varlığında ve rutin gebelik kontrollerinizde mutlaka böbrekleriniz hakkında bilgi almalısınız. Böbrek taşı varlığı gebelerde erken doğuma kadar gidenilen sonuçlar doğurabilmektedir.
Kum dökme denilen olay böbrek taşlarının çok küçük büyüklükte genellikle kum tanesinden daha küçük boyutlarda olması durumudur. Böbrek taşı düşürme olayı ise daha büyük tapıda taş görünümünde olan yapılardır. Kum dökme sırasında eğer idrar kanallarında bir tıkanıklık yok ise olay kendi seyrine bırakılarak bu oluşumların atılmasının sağlanmasıdır. Bu aşamada sıcak suya banyoları ve sıcak uygulamalar idrar kanallarının genişlemesine katkıda bulunduğu için önemidir.
Ancak gebelikte böbrek taşı olaması durumunda olay bitaz daha farklıdır. Normal insanlarda 7 mm çapının altındaki taşlar %90 kendiliğinden düşmektedir. Ancak hamilelik döneminde bu mümkün olmayabilir. Bu nedenler hamilerde böbrek taşının büyüklüğüne göre tedavi planlanır. Burada asıl amaç böbrek fonksiyonlarını ve böbrekleri korumak olmalıdır.
Hamilelerde böbrek taşı tedavisinde taşın yerine durumuna ve bökreklerin durumuna göre tedavi planlanır. Alınabilecek noktada olan ve kanala giren taşlar üretroskopi denilen yöntemle alınabilir. Ancak bölrek içindeki taşlar klasik üretreskopi denilen (rigit üretreskoği ) yöntemle alınamazlar. Bu noktada Fexıbıl üretreskopi kullanılabilir. Ancak bu işlem ile de tüm taşlar alınamayabilir. Bü yöntemde herhangi bir kesi uygulanmamaktadır. Tüm işlemler idrar kanalından girilerek yapılmaktadır. Unutulmamalıdır ki üretreskopi sırasında anestezi almanız gerekmektedir.
Ancak düşmeyecek alınamayacak taşların ve böbrekte olan taşların idrar kanalına girip tıkamamaları için en çok kullanılan koruyucu yöntem üretral stant uygulamasıdır. Bu yöntem ile böbrek taşı çıkarılmaz. Ancak taşın, idrar kanalına girip tıkamasını önlemek amacı ile yapılır. Taş böbrekte kalır. Tıkanan idrar kanalı o taraftaki böbreğin kaybına kadar ulaşan sonuçlar doğurabilir. Bu amaçla idrar keseniz ile böbrek arasına bir boru yerleştirilir ve idrar akışının devamı sağlanır. Doğumdan sonra ise böbrek taşı tedaviniz yapılır.
Gebelikte bökrek taşı tedavisi amacı ile taş kırma denilen ESWL yöntemi, hamilelik döneminde kullanılmamaktadır. Bu işlemde böbreğinizse sürekli ses dalgaları ile darbeler uygulanacağından gebelikte kullanılması sakıncalıdır.
Yine tüm aşamalarda sıcak uygulama sizi rahatlatabilir.
Kum dökmenin ne olduğu, günümüzde en çok merak edilen sağlık konularından biri olmaktadır. Kum dökme, aşırı derecede kötü beslenme şekli ve yaşam tarzında meydana gelen çeşitli türde değişimler sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlık olarak dikkat çekmektedir. Toplum içerisinde bireylerin %10’u kadarının yaşamında en az 1 kez olacak şekilde kum döktüğü ifade edilmektedir. Bu oran, her ne kadar düşük olsa da kendi başınıza gelmeyeceğinden emin olamazsınız. Her zaman egzersiz yapın ve bol su için.
Günümüze baktığımızda hasta kişinin böbreklerinde farkına vardığı bazı belirtiler neticesinde gerçekleştirilen idrar tahlili sonucunda kum dökme hastalığının varlığı netlik kazanır. Yapılmış olan bu tahlilde, kum dökme halinde idrar içerisinde lökosit ya da eritrosit gibi kan hücrelerine rastlanabilirken, bazı türde kristaller de ortaya çıkabilir. Birçok semptomu taşımakta olan ve kum döktüğü netlik kazanan kişiye genel olarak antibiyotik ya da tesirli bir ağrı kesici verilir. Bu tür hastalar, hastanenin üroloji adlı servisinde bir süre tedavi görür.
Kum dökme hastalığının en sık rastlanan semptomu, böbreklerde duyulan ve sırta, kasıklara dek yayılım gösteren şiddetli bir ağrı olmaktadır. Kişi, idrara çıktığı zaman yanma hissi, idrar renginin bir anda koyu hale gelmesi ve kanlı idrar oluşması en çok görülen semptomlardandır. Bu tür semptomlara ek olarak söylenebilecek belirti ise; böbreklerde yaşanan birikme neticesinde kusma ya da bulantı gibi semptomlara rastlanabilir. Kum dökülmesi hastalığına bazı tür durumlarda enfeksiyon da eşlik edebilir. Bu durum, böbrek kumu semptomlarına nazaran örnek olarak verilebilir. Böbrekte oluşan kumlanma hali, uzun süre boyunca hiçbir şekilde semptom göstermeden iç kısımda büyüme meydana getirebilir. Bu tip durumlara karşı her zaman önlem almakta fayda olacaktır.
Kum dökmekten korunmanın çok basit temel kuralları bulunmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Böbreklerden ince bir idrar kanalına düşmesiyle bilinen kristallerin, yani kum ya da taşın büyüklüğünün bilinmesi tedavi açısından önem arz eden bir durumdur. Belirleme neticesinde kumun büyüklüğü 5 mm’den ufak çıkarsa, kendiliğinden düşme ihtimalinin olduğu ifade edilir. Bu boyutta olan taş ya da kum açısından, ağrıyı azaltabilmek adına ağrı kesici kullanmak kafi olacaktır. Bu esnada hasta sıvıyı çok tüketmelidir. Özellikle su tüketimi, bu noktada büyük önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra tedavilere ek olarak egzersiz yapılması ve ip atlanması kumun düşmesini sağlayan önemli bir aktivitedir. Bu tür hareketler, birikmiş olan kristal yapının aşağı doğru hareket uygulamasını kolay hale getirir. İnce olan idrar kanallarını genişleten birçok ilaç, tedavi amaçlı da kullanılabilir. 5 mm’den daha büyük olan taşlar içinse çeşitli türde operasyonlar gerçekleştirilebilmektedir.
Bu konuda net bir bilgi vermek, kesinlikle mümkün değildir. Çünkü herkesin bünyesi farklıdır. Kum dökme hastalığının süresi, hastanın kendine dikkat edip etmediğine göre, yaşına göre değişiklik gösterir. Tüm gün bol bol su içen ve egzersiz yapan biriyle hiç hareket etmeyen bir kum dökme hastası asla kıyaslanamaz bile. Bu yüzden kum dökmenin süresiyle ilgili net bir bilgi verilememektedir.
Bol bol su tüketmek
Böbrek ağrısı tedavi edilmez ise bu böbreklerin iltaplanmasına yol açabilir.Buda düşük yapmanıza sebep olabilir.Doktorunuzla birlikte gerekli tedavi yöntemlerini uygulayarak bu sorunu düzeltebilirsiniz.
Evet.Gebelikte böbrek taşı erken doğumu tetikleyebilir.Bunun için mutalaka doktorunuza başvurunuz.
Hamilelik, bir kadının hayatındaki en özel ve hassas dönemlerden biridir. Bu süreçte anne adayları, hem…
Güneşin sıcak ve aydınlık ışınları, dışarıda geçirilen zamanı keyifli kılsa da, özellikle küçük çocuklar için…
Genel itibariyle bebeklerin chia tohumunu tüketmemesi tavsiye edilir. Bu hususta en iyi görüşün çocuk hekimlerinden…
Hamilelik, bir kadının yaşamında muhteşem bir yolculuktur; ancak, bu yolculuk bazen beklenmedik türden rahatsızlıklarla dolu…
Bebeklerde rahat ve kesintisiz bir uyku sağlıklı gelişim için çok değerlidir. Uyku konforuna doğrudan etki…
Özel durumların haricinde hamilelikte nohut yemek faydalıdır ve tavsiye edilir. Pek çok besin değeri açısından…
This website uses cookies.